Asi nehrine neden ters akan nehir denilmektedir? Asi nehri ters mi akıyor? soruları arama motorlarında sıkça araştırılan konular arasında yer alıyor. Lübnan’dan doğan, Suriye topraklarından geçerek Türkiye’den Akdeniz’e dökülen Asi Nehri, akış yönü itibarıyla bölgenin ‘ters nehri’ özelliğini taşıyor. Peki gerçekten Asi Nehri ters mi akıyor? işte soruların cevabı ve detaylar…

Asi nehri diğer nehirler gibi eğim yönünde, denize doğru akar. Tersten AKMAZ!

Dünya’nın Yuvarlak Olduğunu Kanıtlayan Bilim İnsanı Kimdir?

Peki neden tersten aktığını iddia ediyorlar?

Bu tamamen doğanın bizimle göz yanılgısı oyunu oynamasından kaynaklıdır. Asi Nehri akıntının tersinde, yani güneybatı bölümünden sürekli ve şiddetli rüzgar alır. Bu da asi nehri üzerinde ufak dalgalar oluşturur. Akıntı tersinde olan bu mini dalgalar nehrin sanılanın aksine ters taraftan aktığını hissettirir.

Temelinde fizik kurallarını hiçe sayan bu söylentiye karşı daha hassas olmanızı diliyoruz zira Asi nehri denizimizin sürekli bulanık olmasının ana sebeplerindendir.

Ansiklopedik Bilgi:

Asi Nehri, Lübnan’ın kuzeydoğusunda bulanan Bekaa Vadisi’nde Rasel-Ayn ve AI-¬Labwah kaynaklarından doğmaktadır. Lübnan-Suriye sınırından sonra Hama ve Humus şehirlerinden geçmekte; Ansariye Dağları’nın doğusunu kat ederek, Gab topraklarına akmaktadır. Daha sonra 22 kilometre boyunca Türkiye Suriye sınırını oluşturmaktadır. Nehir Türkiye’ye girdikten sonra (Eşrefli’de), Amik Ovası’nda küçük Asi nehriyle de birleşerek bir kavis çizmekte ve Samandağ Kasabası’nın 6 kilometre güneybatısından Doğu Akdeniz’e dökülmektedir.

Genel özellikleri

Orontes olarak da adlandırılan Asi Nehri Lübnan’da Baalbek yakınında El-Bika kısmından dağlardan inen sellerin birleşmesiyle doğar sonra Suriye’ye girer. Humus yöresindeki bazaltı lav akıntıları etkisiyle yolunu saparak Hama kireçtaşı platolarına yönelir ve Gab sazlığına girer. Oradan çıktıktan sonra bir süre Suriye-Türkiye sınırında akar ve Hatay ilinden Akdeniz’e dökülür. Nehrin havzasını Büyük Rift Vadisinin parçası olan Ölüdeniz Fayı belirler.

Asi Nehri’nin toplam uzunluğu 386 km olup, nehrin büyük bölümü Suriye toprakları içinde bulunmaktadır. Türkiye topraklarındaki uzunluğu 88 km’dir. Havzasının ülkelere dağılımı şöyledir: %7 Lübnan, %67 Suriye, %26 Türkiye. Suriye-Türkiye sınırının 52 km’si Asi Nehri tarafından oluşturulur[1]. Asi Nehri’nin 1950 yılında taşıdığı su miktarı 3.399,3 milyon m³’tür. Bu suyun %50’si Suriye, %41’i Türkiye, %9’u Lübnan’dan kaynaklanır[1]

Asi Nehri Lübnan’dan Suriye’ye, Oradan da Türkiye topraklarına aktığı için sınır aşan akarsu, Türkiye-Suriye sınırını oluşturduğu için sınır oluşturan akarsudur[1].

Havzası

Humus şehri yakınlarında geniş bir göl ve bataklık meydana getirir. Amik Ovası’nın sularını boşaltan Karasu (Küçük Asi), Harbiye Çağlayanının suları ile beslenir. Karasu’y alan Asi Irmağı, dar bir boğazdan geçerek Antakya’dan geçer. Burada ünlü Harbiye Çağlayanlarını meydana getiren ve gür kaynaklarla beslenen Defne Suyu’nu alır. Daha sonra genişliği 30-40 metreyi bulur Samandağ’ın güneyinde Akdeniz’e dökülür. Asi nehri hemen bütün yatağı boyunca yer yer ova ve tekne şekilli geniş vadiler, zaman zaman da dar ve derin boğazlar oluşturur, denize döküldüğü yerde geniş bir delta meydana getirmiştir.

Asi Nehri havzasında genel olarak Akdeniz iklimi görülür. Genelde yazlar kurak, kışlar yağışlıdır. Nehir de bu düzene uyar, kışın suları artar, yazın ise azalır. Yağış miktarı Lübnan’da 950–1270 mm, Suriye’de 760–1015 mm, Türkiye kısmında ise 505–1095 mm arasındadır. Akarsu Lübnan’da doğup Türkiye’de denize dökülmesine rağmen en fazla Suriye yararlanmaktadır[2].

Ters akması

Asi Nehri bulunduğu bölgede güneyden kuzeye; yani ters yönde akan tek nehirdir[3]. Yerel halka göre ismini bu özelliğinden almıştır. Bazı inanışlara göre de Musa Kızıl Deniz‘i asası ile ikiye ayırdıktan sonra Asi Nehri tersine akmaya başlamıştır.[4]

Sorunlar

Kış mevsimi ile ilkbaharda taşkınlar nedeniyle pek çok su baskını yaşanmıştır. Taşkınların sebebi çoğunlukla yağışlı dönemde Suriye’nin habersiz veya geç haber vererek barajlardan su bırakmasıdır.

Hatayı kendi toprağı olarak kabul eden Suriye yönetimi Asi Nehri’ni de sınır aşan su olarak görmemektedir. Böylece suyun büyük bölümünden yararlanmaktadır. 1950’li yıllarda Asi’de 3 milyar 399 milyon m³ akım gerçekleşirken, günümüzde %30 azalma ile 2 milyar 400 milyon m³ akım gerçekleşmektedir. 1939 yılında Türkiye’ye bırakılan su 1 milyar 670 milyon m³ iken %67 azalma ile 529 milyon m³’e düşmüştür. 1950 yılında Türkiye’ye girişte yapılan ölçümde yıllık ortalama akım 50,5 m³/sn iken, 2005’te 16,8 m³/sn’ye düşmüştür. 1975 yılında Asi’nin suları tarımsal sulamaya uygun iken günümüzde ağır metaller ve amonyak kirliliği görülmektedir[.

BİR CEVAP BIRAK

Please enter your comment!
Please enter your name here