Hücresel konuşmalar hissedilir, duyulmaz. Bilgi bir hücreden diğerine sinyaller, reseptörler ve cevaplar içeren “hücre sinyal yolu” aracılığıyla akar. Sinyal bir hücreden diğerine geçtiğinde hücre zarındaki reseptör tarafından alınır.
Bu yanıtlayanın yeni sinyaller salgılamasını, hücre biçimini ya da hareketini değiştirmesini, hatta ölmesini tetikler. Hücreler genellikle anti-sosyal ya da geveze komşularını kanser gibi hastalıklara yol açabilecekleri için öldürürler.
Şaşırtıcı olan hayvanlarda yalnızca 17 önemli hücre sinyalleşme yolunun bulunmasıdır. Embriyoların farklı beden tipleriyle farklı türlere doğru gelişmesini sağlayan bütün yollar, aynı sinyalleşme yollarının düzenlemesiyle gerçekleşir. Bunun yanı sıra hücre sinyalleşme yollarının çoğu; bitkilerde, mantarlarda, hatta tekhücreli organizmalarda benzer biçimde çalışır. Aynı araçların kullanımının nasıl bu kadar farklı şekillerde sonuçlandığı gizemini korur.
Çekişme halindeki üç özellik bu paradoksun çözülmesine katkıda bulunabilir. Birincisi, aynı sinyalleşme yolu sinyalin gücüne bağlı olarak (annenin çocuğuna hayır, haYIR ya da HAYIR! demesi gibi) genellikle farklı yanıtlara yol açar. İkincisi, yanıtlayanlar iki ya da daha çok yardımcı uyarıcı tarafından yazılan tümleşik kodları okuyabilirler.
Sonuncusu, sinyalleşme yolları arasındaki parazit yanıtların ince ayarını yapabilir. Örneğin, bazı sinyaller diğer yollardan gelen sinyalleri bozar -gerçekten onların sözcüklerini yutar.
Justin cassidy – Northwestern Üniversitesi